Perşembe, Ocak 22, 2015

kafa

Oyuncaklarım azıcıktı ve kıymetli, çok kıymetliydi. kafası kazara kopan bebeğim en sevdiğimdi. şimdi oğlumun onlarca oyuncağının arasında en sevdikleri benim çocukluğumdan gelip onun kucağına konanlar. arabalarının kırık parçaları ve kime ait olduğu belli olmayan tekerlekleri. şimdi oğlum daha şanslı ama yine de içinde bir ben saklı.

Perşembe, Mayıs 13, 2010

ananem

herkesin sevdiği yemeği aklında tutup, her geleni gönlünü hoş, midesi dolu uğurlayan bir ananem vardı. vefat ettiğinde çantasından bir tane kırmızı ruj ve tüm torunlarının vesikalık fotoğrafları çıktı...

Çarşamba, Mart 25, 2009

boy...

ilk önce boyum bir an önce uzasın istiyordum, okul bahçesindeki sıralarda en arkada tek başıma kaldığımı fark edince bu isteğimden vazgeçtim...

Perşembe, Aralık 04, 2008

an

ben küçükken henüz hatırlayıp hüzünleneceğim anılar biriktirmemiştim...

Perşembe, Ekim 09, 2008

1000-a

belki bu hikayeyi daha önce de anlattım... olsun...

boyun bir metre bile değildi ve ben küçücük annemin ellerini tutmak için ancak yetişiyordum belki. uzun bir caddenin daha başlarındayken, o binaya yaklaşacağımızı hatırlar heyecanlanır ve biraz da korkardım. öyle yüksek bir bina nasıl yapılmıştı aklım almıyordu zaten ama asıl önemlisi nasıl o kadar büyük bir kola şişesi boyanmıştı üstüne? yanından geçerken kafamı kaldırıp bakmaya çalıştığımda başım döndüğünden korkudan koşarak geçmeye çalışırdım oradan. annem anlamazdı telaşımı, bina da yükseldikçe yükselirdi sanki.
şimdi o bina duruyor, kola şişesi olmadan duruyor ama duruyor işte. alçalmış sanki, yaşlandıkça küçülen insanlar gibi küçücük kalmış gibi. yine de benim boyum o günden beri hiç uzamamış gibi...