Perşembe, Ekim 09, 2008

1000-a

belki bu hikayeyi daha önce de anlattım... olsun...

boyun bir metre bile değildi ve ben küçücük annemin ellerini tutmak için ancak yetişiyordum belki. uzun bir caddenin daha başlarındayken, o binaya yaklaşacağımızı hatırlar heyecanlanır ve biraz da korkardım. öyle yüksek bir bina nasıl yapılmıştı aklım almıyordu zaten ama asıl önemlisi nasıl o kadar büyük bir kola şişesi boyanmıştı üstüne? yanından geçerken kafamı kaldırıp bakmaya çalıştığımda başım döndüğünden korkudan koşarak geçmeye çalışırdım oradan. annem anlamazdı telaşımı, bina da yükseldikçe yükselirdi sanki.
şimdi o bina duruyor, kola şişesi olmadan duruyor ama duruyor işte. alçalmış sanki, yaşlandıkça küçülen insanlar gibi küçücük kalmış gibi. yine de benim boyum o günden beri hiç uzamamış gibi...

Hiç yorum yok: