saçlarımı çeken, oyuncaklarımı alıp kaçan benim kadar küçük bir çocuk vardı. bu kaçışların devamı büyüdüğümde yansıdı zihnime... büyüyünce anladım ki kaçıp, bir duvara yaslayıp sırtını, nefes nefese kalırmış, yanakları al al olurmuş, o saçlar mesela benim saçlarım onun için tam da parmaklar arasına dolanasıymış...
ben küçükken sapsarı saçlı masmavi gözlü benim kadar küçük bir çocuğa elimde kalan son oyuncağımı hediye edip öyle binmiştim arabaya. uzun uzun el sallamıştım araba giderken. gitmiştik, dönmemiştik, ama yanakları öyle al al orada kaldı o çocuklar.
büyümek ne zor bazen.
2 yorum:
sonrasında vardığımız yerde al allıklarla kapadık açıklarımızı..
eline sağlık "sherlotte homes"
çok keyif alıyorum yazdıklarını okumaktan.
hatırladıkça durup gülümsedik çünkü...
çok teşekkür ederim :)
Yorum Gönder